Tür : Dram / Fantastik / Aksiyon
Yönetmen : Peter Berg
Senaryo : Vincent Ngo , Vince Gilligan
Yapım : 2008, ABD , 102 dk.
Süper güçleri olan ya da teknolojiyi süper güç gibi kullanan süper kahramanlara hepimiz çok alışığız. Süpermenler, Batmanler, Xmenler... Onlar ,arada gel git yaşasalar da, hep dünyayı kötülükten, yada yokolmanın eşiğinden kurtardılar. Çocukların idolleri oldular, herkes onları hep çok sevdi.
Oysa şimdi önümüzde hayli ilginç bir kahraman var: Alkolik Hancock! Bir yandan düşmanlarla savaşmasına devam ediyor, bir yandan da hiçbir şeye aldırmayan, sinir bozucu, alaycı tavrıyla kötüleri her yakalayışında ortalığı savaş alanına çeviriyor.

Konuya girmek istemiyorum, ilginç ve eğlenceli bir film, izlemenizi tavsiye ederim.
Ben başka şeylere yorum yapayım.
Hancock'un en önemli özelliği adı duyulmamış bir karakter olması. Bu da doğal çünkü Hancock bu film için yaratıldı! Yani bu bir süperkahraman filmi, ama uyarlama değil, tamamen orjinal. Bazıları onu çoktan "indie süperkahraman" ilan etti bile. (Tabii filmde diğer süperkahramanlarla alttan alttan dalga geçilmesi de bunun nedenlerinden biri.)
Hancock'ta hoşuma giden o kadar çok şey var ki... Ama en başta, Clark Kent'ten bir hatırlatma yapalım. Clark Kent, süpergüçlerini sürekli kontrol altında tutması gerektiğini biliyor. Mesela dalgınlıkla birinin elini kontrolsüz sıkarsa o eli kırabilir ve kendisini sürekli kontrol altında tutuyor. Gayet titiz, kontrollü bir süperkahraman olan Süpermen'in tersini alabiliriz Hancock'ta. Mesela Hancock nasıl iniş yapması gerektiğini bilmediği için her seferinde bir sokak haşat oluyor. Hancock'un kendini kontrol etmek gibi bir derdi olmaması, yada bu konuda inanılmaz sarsaklığı zaten başlı başına harika.

Ray: (Hancock'a kostümünü gösteriyor) Çağırdıkları zaman için.
Hancock: Bunu giymiyorum,Ray.
Ray: Evet, giyiyorsun.
.....
Hancock: Kıçım açık dövüşürüm ama bununla dövüşmem, Ray.
Ray: Biliyorsun, çıplak da dövüştün. Youtube'da var.

Aslında Hancock'un tüm bu pislik tavırları ve garip yöntemlerinden daha da eğlenceli olan, özellikle de iletişim konusundaki sarsaklığı. Fazlasıyla kafası karışık, farklı ve yalnız. Ayrıca fazlaca asabi. (Özellikle "asshole" kelimesini falza tekrarlamanız halinde kesinlikle sizi atıp tutmaya başlayacağı anlamına geliyor.Bu kısım biraz Hollywood kokmuş, ama çok da fazla şey beklememek gerek neticede.) Ayrıca hiçbir süperkahramanın güçlerini, Hancock'un hapishanede etrafını saran kalabalığı dağıtmakta kullandığı gibi kullanacağını sanmıyorum (Adamlara gerçekten çok acıdım!). Sinirlendiğinde ufak bir çocuğu bile havaya fırlatabilir, kesinlikle bir rol model değil anlayacağınız. Zaten öyle bir kaygısı da yok, ne Hancock'un ne de yaratıcılarının. Yani süperkahraman klasiklerinden sıkıldıysanız önünüzde leziz bir anti-kahraman var.
Kendisinin de dediği gibi elinde süper güçler var ama bu gezegende türünün tek örneği ve "akşamdan kalma haliyle yapabileceğinin en iyisini yapıyor". İnsanlar bu kadar da üstüne gelmemeli!

Özetle filmin konusu çok orjinal olmasa da, karakterin ve esprilerin orjinalliği ayrıca filmdeki dönüşün tam da "Ah, gene aynı Hollywood hikayesine dönüyoruz" dediğim anda beklenmedik bir dönüş yapması yetti de arttı.
Will Smith karaktere çok gitmiş. Hatta Hancock, Smith için yazılmış gibi geldi bana. Zaten o bu karakterlerin adamı, bunu da Hancock'tan önce en iyi Men In Black serisinde gösterdi.
Charlize Theron'un Mary'si de gayet hoş durmuştu. Mary'nin kızdırılmaması gereken bir kadın olduğunu gerçekten hissettim diyebilirim. Ray kesinlikle filmdeki kilit karakterlerden biri. İyilik meleği ve saftirik Ray, Jason Bateman'da hayat buluyor.

Film bence 10 üzerinden 8. Eğlence ve aksiyon aradığınız bir anda açın seyredin.Ben çok güldüm, bir Hollywood filmi olduğunu unutmadan izlerseniz siz de çok eğleneceksiniz.
0 yorum
Yorum Gönder